Soğuk bir kış gününde gökyüzünden yeryüzüne düşen yağmur damlaları Kemal’in penceresini ıslatıyormuş. Yeni yeni uyanmaya başlayan Kemal belli bir süre, yatağın içinden dışarıyı seyre dalmış. Yatağın içi sıcacık olduğu için yataktan pek çıkmak istemiyormuş. Bir süre daha yatağın içinde bekledikten sonra ellerini ve yüzünü yıkamak üzere yatağından çıkmış.
Kemal, adımlarını lavaboya doğru yöneltmiş. Odadan çıkıp koridora ayak bastığı anda evin dış kapısının açık olduğunun görmüş. Bakışlarını merdiven dairesine diktiği sırada gözüne çarpan bir şey olmuş. Ayakkabılığın üzerine yuva yapmış bir güvercinin varlığını fark etmiş. Bu manzara onu çok mutlu etmişti. Soğuktan kaçan bir güvercin onca ev arasında onların evine misafir olmuştu.
Annesi, Kemal’in yanına gelip elini oğlunun omzuna koymuş: “Ne kadar masun. Öyle değil mi?” diye sormuş.
Kemal de aynı duygularla annesini doğrulamış. Sonrasında ise kahvaltı sofrası hazırlanmış. Hep birlikte güzel bir kahvaltı yapmışlar. Soba, içeriyi sıcacık yapmış. Sobanın üzerinde ısınan çayın tadı da bir başka oluyormuş.
Kahvaltı yapıldıktan sonra, Kemal bir süre daha güvercini izlemeye koyulmuş. Yavruları ve kendisi için güvenilir liman olarak güvercin bu haneyi seçmiş. Güvercin ve yavruları, yerlerinde pek rahatlarmış. Kemal, onları rahatsız etmeden küçük adımlarla odasına geçmiş. Bu durumu en yakın arkadaşlarını arayarak büyük bir heyecan içinde ve hararetli bir şekilde onlara anlatmaya başlamış.
Aradan belli bir süre geçmiş. Kışlar bahara dönmüş. Soğuk havalar yerini sıcağa, yağmurlar ise yerini güneşe bırakmış. Aylar geçmiş ve mevsimler değişmiş. Karlar erimeye ve ağaçlar çiçek açmaya başlamış. Etrafı mis gibi bir bahar kokusu sarıp sarmalamış. Kuşlar öterek etrafı şenlendirmişler ve horozlar sabahın erken saatlerinde uykuda olanları uyandırmak için yola çıkmışlar.
Kemal de herkes gibi güneşli bir güne uyanmış. Uyanır uyanmaz her sabah yaptığı gibi güvercine bakmaya gitmiş. Fakat baktığı yerde güvercini görememiş. Baharla birlikte güvercinler de başka yerlere gitmişler. Güvercinden geriye ise güvercin yuvası kalmış ve ona hiç dokunmamışlar. Bu sayede burası, mesken arayan güvercinlerin uğrak yeri olmuş.